11 Şubat 2024 Pazar

'KUBRA' ARACILIĞIYLA TEKNO DİN VE SEÇİLMİŞLİK OLGUSUNU YENİDEN DÜŞÜNMEK

 

Kübra, seçilmişlik, inancın önemli kavramları gibi konuların farklı biçimde analiz edilmesini gerekli kılmıştır. Yapım gerek dinler tarihinin en önemli kurumu Peygamberlik mevkii ve gerekse gelecekteki dinsel motiflerle ilgili konuların yeniden üzerinde durulmasını gerektirmiştir.

Peygamberler vahiy meleği aracılığıyla Tanrı’nın buyruklarını edinmekte yani vahiy almaktadırlar. Her peygamberin destekçileri bulunduğu gibi karşıtları da vardır. Karşıt gruplar genellikle peygamberleri sahtekarlıkla suçlamışlardır. Sonraki asırlarda bilgi ve kuramların gelişmesiyle daha farklı eleştiriler ya da teoriler ortaya koyulmuştur. İlki ruhi sorunlar yaşadıkları iddiasıdır. Ya peygamberler mistik bir alemle içli dışlı olmak yerine seçildiklerine inanıyor ve iddialarını sürdürüyorlarsa? Şizofreni ve narsist kişilik tanıları bu durumda onlara atfedilmeye çalışılmaktadır. İkinci durum ise peygamberler bazı mesajları alsalar bile bu mesajların kaynağının gerçek tek ve benzersiz Tanrı olduğu nasıl bilinebilir? Özellikle New Age dini ya da dinselleşme eğilimli yapılanmalar Uzaylı Tanrı fikrini artık iyice olgunlaştırmıştır. Anunnaki, Rael, Orthon fark etmeksizin hangi ada sahip olurlarsa olsunlar insanları var edip olgunlaştıranın uzay kaynaklı medeniyet olduğuna inanılmaktadır. Kübra isimli dizide uyarıcı karakterin Tanrı zannettiği gücün aslında teknoloji temelli bir uygulama olması Antik Astronotlar görüşünü yeniden gündeme getirmiştir.

Hemen her din Altın Çağ inancında bir kurtarıcı beklemektedir. Genel adlandırılmalarıyla Mesih ya da Mehdi peygamber olmamakla birlikte bu kurtarıcının makamını ifade eder. Evanjelizm ve Siyonozim gibi siyasete de yön veren akımların mihenk taşını Mesih beklentisi oluşturur. Bu durumda ileriki dönemde kurtarıcı kimliğine bürünecek bir kişi de yapay zekâ tarafından yönlendirilebilir. Teknoloji ve biyolojinin hibritleşmesi bu yeni hibritin ise kesintisiz internete entegresi gelişmiş algoritmaların etkisini güçlendirecektir. Bu güçlü algoritma belirlediği kişinin seçilmişliğini destekleyebilir ya da kendisini seçilmiş olarak sunabilir. Bu durumda değerleri mutlaka iç ve dış politikada kullanan devletler direnç gösterebilirler. Her mistik gurunun her şeyi göze alan mensupları bulunur ve bu mensuplar yeri geldiğinde sistemle çatışmaktan asla çekinmezler. Kübra isimli yapımda da ana karakterin mensupları polisle çatışmaya girmektedirler. Üstelik bu mensuplar o ana kadar kendi hallerinde yaşayan sıradan ve tehlikesiz vatandaşlardır. Devletin dini yönlendirici olarak kabul ettiği ülkelerde devlet dışı ya da karşıtı bir klavuza yer bulunmamaktadır. Yüzlerce yıllık Türk siyasi tarihinde birçok mesih, mehdi, tarikat ya da cemaat önderi belirmiştir. Devlet tehlikeyi kabul ettiği an hepsini yok etmiştir. Karizmatik liderliğin merkezi siyaset ve devletle çatışmayacağı muallaktır. Dinlerin beklediği kurtarıcı bir gün gerçek anlamda belirse bu kurtarıcıya yapay zekâ sistemi savaş açabilir ya da biat edebilir. İlk durumda gerçek ve sanal kurtarıcıların cemaatleri oluşacak ve yeni bir çatışma başlayacaktır. İkinci durumda ise güçlü bir ittifaka devlet mekanizmaları da destek verebilecek bu durumda ise inançsızlar büyük risk altında bulunacaklardır. Böylece liberal değerlerin sarsıldığı bir düzen oluşur.

Yapay zekânın Tanrı ya da kurtarıcılığının kitleler nezdinde ilk etapta nasıl karşılanacağını bilemiyoruz. Çünkü o mükemmelliğine rağmen insan yapımıdır ve fantastik ögelerden, mucizelerden uzaktır. Mucize, keramet, belirsizlik ve bilinmezlik olmadan bir Tanrı’nın kabul edilmesi insanlık tarihinde görülmemiştir. Ancak bu yorumu sahip olduğumuz alışkanlıklara dayanarak yapabiliyoruz. Onlarca yıl sonra doğacak nesillerin mucize tanımları belki de istedikleri bilgiye doğru olmasa da ulaşabilmeleri ya da sanal gerçekliklerinde yaşamaları olacaktır. Sonuçta ‘’Kübra’’ geçmişin ve geleceğin dini ögeleriyle yeniden yüzleşmemizi sağladı. Yapımcıların muhtemelen bu denli derin bir tartışma ortamı oluşturma niyetleri yoktu. Ancak din ya da teknolojiye dahil küçük emarelerin bilgi sorgulamalarını getirmesi gelişmiş bir vizyondur. Din, tebliğ, kurtarıcı ve süper teknolojinin birleştiği bir ortam insanın zihin dünyasını altüst eder. Çünkü mevcut insan bile neyin ne kadar doğru olduğunu hangi seçeneğin peşinden gitmesi gerektiğini bilmemektedir. Göz önünde bulundurulması gereken bir hususta bilinmezliği yönetmek isteyen din-teknoloji şirketleri yeni projeler üretmek isteyeceklerdir.

'KUBRA' ARACILIĞIYLA TEKNO DİN VE SEÇİLMİŞLİK OLGUSUNU YENİDEN DÜŞÜNMEK

  Kübra, seçilmişlik, inancın önemli kavramları gibi konuların farklı biçimde analiz edilmesini gerekli kılmıştır. Yapım gerek dinler tarihi...