17 Mart 2018 Cumartesi

DİJİTAL DEVRİM: YENİ DÜNYA DÜZENİ VE DİJİTAL MEDENİYET

Bir Kuşak Bir Yol, İpek Yolu projesi ile canlandırılacak model ticari temelli bir proje değildir. Kültürel, sosyal ve dinsel kısacası medeniyette yeniden kurgulanmayı gerektirecek düzendir. Yeni sistem ilk etapta lojistik kentleri oluşturacak ve üretim bütünüyle Londra'dan yönetilen Çin ekseninde toplanacak akabinde belirlenen güzergahlarda kurulacak Akıllı Şehirler, yalnızca dijital kredisi müsait insanların yaşamalarına olanak sağlayacak biçimde tasarlanacaklardır. 

Dijital medeniyetlerde, din, milliyet, ticaret, sosyal ve siyasi yaşam bütünüyle değişecek yeni yaşam formu yeni çevresiyle uyumlu hale gelecektir.










Dijital Medeniyetlerde Din ve Milliyet

Dinler,  ana tanrıça kültü ve doğal hiyeraşinin terk edilmeleriyle insanların topluluk halinde sevk ve idaresini sağlamak için klanlar ve imparatorlukların yönetsel meşruiyet argümanı olarak kullanıldılar. Üstelik yeni sistem toplumsal kast biçimi olarak yeni sömürü düzenini var ediyordu. Gerek paganist gerekse modernist dönemdeki inançlar her daim politizasyonun hedefindeydi ve bu durum dinlerin doğal tabiatına aykırı bir hususu oluşturuyordu. Çünkü asıl misyonu insanlığı kurtuluşa ve feraha erdirmek olan inançların tebliğleri her daim toplumsal piramidi keskinleştirmişti. Sanayi devrimiyle birlikte ise düz tarımdan ticari yaşama geçiş çok daha fazla iletişimi ve ortak dil ihtiyacını doğurdu. Ortak dil, ortak pazar ve bu pazara hakim olma refleksinin sistemli adı burjuva ideolojisi olarak adlandırılan milliyetçiliktir. Gerçekten de sanayi devrimine kadar hiçbir kültürde milliyetçilik tanımı ve muhteviyatı üzerinde eserler verilmemiştir. Milliyetçilik ilk olarak liberalizm ile eş değerdi ve  18. yüzyılda liberal denilince anlaşılan milliyetçilikti. Milliyetçilik ve milliyetçiler, iktisadi kaynakların paylaşım savaşında devletler tarafından yeniden keşfedildiler ve bu sefer imparatorlukların parçalanması projesinde yer aldılar. Daha ötesinde ise milliyetçilikte tıpkı dinsel söylemler gibi toplumları hizaya getirmek, motive etmek, sömürmek, benzersiz bir kast sistemi yaratabilmek gibi garabetler için kullanıldılar. Ölümün kutsandığı ve akan kanlar üzerinden değer telakki edilen yeni düzende kazanan yalnızca elitistler oluyordu.
Görüldüğü gibi dinler ve milliyetçilikler hiçbir zaman hiçbir topluma huzur veremediler. Örneğin Türkiye'yi incelediğimizde İslamcılık ve Türkçülük söylemi Avrasya ya da Ortadoğu'nun Abd ve Rusya tarafından sömürülmesi ile eşdeğerdi ve Türkiye'ye asla politik bir manevra kazandıramadığı gibi totaliter toplum emareleri de belirmişti.

Dijital medeniyet ve toplum düzeni yeni sanayi devriminin ürünü olduğundan eski sanayi devrimine ait kurumların ve alışkanlıkların yaşaması mümkün değildir. Bu suretle nasıl ki komünizm dünyada son bulduysa bu medeniyet yapısında milliyetçilikler ve geleneksel dinlerde misyonlarını tamamlamış olacaklardır. 

Yeni dijital medeniyet her milliyet ve içtimai yapıdan insana hitap edebilecek kapsamlı bir ideoloji olacaktır.

Semavi dinlerin temel mottoları ölümün gelenekselleştirilmesidir. Avatar 2045 projesi bilinç ve beyini her yönüyle kopyalamayı içerdiğinden her insan holografik bedenlerinde bütün anıları hatıraları ve karakter özellikleriyle aynı biçimde yer bulacağından ölüm kavramı bütünüyle son bulacaktır. O halde geleneksel dinler ve bu dinlere ait özelliklerin sürdürülmesi olanaksızdır. Yeni dijital medeniyeti tasarlayanların bugün ki Tanrı kavramı Eflatun felsefesine dayandığı için okültist bir yaklaşımı içerir. Buna göre Yaratıcı Demirguos özellikte yani evreni düzenleyen niteliktedir. O halde muazzam tekonolji ve bilim çok daha kapsamlı düzenleme programını oluşturabilir bu durumda okültist yaratıcı yerine yenisi ve daha dinamiği ikame edilir.



Dijital Medeniyetlerde Ticari ve Sosyal Yaşam

Dördüncü sanayi devriminin neticesinde oluşacak yeni düzen ile beraber hayatın her alanında yapay zeka robot teknolojileri görülecektir. Bu sebeple bugünki geleneksel iş kollarının tamamı ortadan kalkacaktır. İnsanlar dijital şehirlerde yalnızca dijital kredileri oranlarında standarta sahip bir hayatı sürebileceklerdir. Bankonot olmayacağı için tek ve alternatifsiz ödeme biçimi dijital olacağından yeni ticari sisteme alternatif bir piyasa oluşturmak mümkün olmayacaktır. Dijital değerler ülkelerin merkez bankalarından bağımsız olarak kontrol edilebildikleri için ulus kavramı ve birey devlet bağı ortadan kalkacaktır.  Dijitalleşme daha fazla kontrol ve izlenmeyi getirecektir. Çok az sayıda insan istihdam edilebileceğinden sınırlı kaynakların artan nüfusa oranla paylaştırılması mümkün değildir. Ayrıca dijital yazılımsal dünyanın sınırsız olanakları evlilik kurumuna vakit ayırmayı özveriyi bütünüyle sonlandırmaktadır. Yeni dijital medineyette kaynakların sağlıklı taksimi için genetik bozukluğu, rahatsızlığı, zayıflığı olan insanlar mutlaka ortadan kaldırılmalı yeni insan nesli süper dayanıklı ve süper zeki ve spirütel yetenekleri olağanüstü arttırılmış biçimde daha doğmadan tasarlanmalı bu sürede kaç yıl yaşayacağı hangi iş dalında faaliyet göstereceği ve hangi akıllı kolonide yaşayacağı belirlenmelidir.

Ütopik ve distopik eserlerin geneli ileriki yaşam için sosyalist ve komünal bir hayatı örnek gösterselerde devlet mekanizması tasfiye olacağından hiyeraşinin de ortadan kalkacağını savunmak olanaksızdır. Çünkü yeni sistemin temel döngüsü dijital kota ve kredilerdir. O halde dijital medeniyet yine sınıflı, devletin olmadığı fakat sistemle uyumlu Transhümanist İnsanların küresel yönetsel erk tarafından tatmin edildiği bir düzeni doğuracaktır.

Dijital Medeniyetlerde Politika

Geleneksel sistem ile yok olacak geleneksel politika yerini dijital politikaya bırakacaktır. Kolonileri ideolojilerden bağımsız olarak yönetmeye talip olacak Transhümanist Partilerin  yönetim kademelerinde insan veya yapay zeka formları bulunacaktır. Mitingler tamamiyle ortadan kalkacak, partilerin temel söylemleri daha fazla yazılım, robot insan ilişkileri müzakereleri gibi ileri seviyede programları içerecektir.


Dijital medeniyet, eski medeniyete ait bütün kavramların ve kurumların ortadan kaldırıldığı yepyeni bir insan formu ve toplumsal düzeni içermektedir.














'KUBRA' ARACILIĞIYLA TEKNO DİN VE SEÇİLMİŞLİK OLGUSUNU YENİDEN DÜŞÜNMEK

  Kübra, seçilmişlik, inancın önemli kavramları gibi konuların farklı biçimde analiz edilmesini gerekli kılmıştır. Yapım gerek dinler tarihi...