29 Ocak 2024 Pazartesi

ŞEYTAN'IN AVUKATI: GNOSTİK LUCİFERİST ÖĞRETİYE SAVAŞ AÇAN MESİHÇİ BİR YAPIMIN ANALİZİ

 


Şeytan'ın Avukatı yalnızca derin bir vicdan muhasebesi değildir. Bu durum yapımın yalnızca bir boyutunu oluşturur. Hristiyan Ahlakından, Gnostik Öğretiye uzanan bir ağ yapımın özellikli bölümüdür. Başarılı avukat Kevin Lomax dava kaybetmemesiyle ünlüdür ve son davasında aleni suçlu bir tacizci öğretmeni savunmaktadır. İşte burada artık bir seçim yapmayla karşı karşıya kalır. Ahlaki prensibi tamamen kenara bırakarak hırslı bir Makyavel tutum takınması onu taşra avukatı yapmaktan kurtarabilecek taktiktir. Eşi Mary ile metropol New York'a taşınacak bir hukuk imparatorluğunun başına geçebilecektir. Bu dünyada çok para, başarı, ün, alkol, uyuşturucu hatta çeşit çeşit kadın vardır. Bu seçenekler standart her insanı cezbeder. Fakat iç ses vicdanın ahlaki telkini bu dünyanın geri çevrilmesidir. Bunu geri çeviren avukat zaman zaman dava kaybedecek ve vasat bir yaşam sürdürecek kişidir. Bu noktada seçim, bugün varlığı hâlâ tartışılan özgür irade kavramının dışa vurumudur. Yapımda İslâm düşüncesinde de yer alan ilginç bir ayrıntı bulunur bu ise ''Hayır görünende şer var'' öğretisidir. Başarılı avukatımız New York'ta ki zengin hayatı cazibeli görünse de bir süre sonra tatsız bir duruma dönüşecek yaşantısı krizlere yol açacak hatta cinnet anında eşi kendisini öldürecektir. Uzun bir süreç olarak geçen bu durum aslında avukat Kevin'in anlık kendisiyle hesaplaşmasıdır. Bu noktaya kadar bu hikaye ahlaki değerler üzerinden değerlendirilebilir. Ancak esas muazzamlık vicdan muhasebesi anıyla aslında geleceğin kendisine bir fragman misali aralanmasıdır. İşte bu bölümden sonra artık gnostik bir tarih anlayışının mesajı verilmektedir.

Avukat Kevin, haz ve kötülüğün peşinden gittiğinde ona şatafatlı yaşamı sunacak kişi büyük hukuk firması sahibi olan John Milton'dur. Milton insandan farksız görünse bile aslında bir şeytandır hatta Lucifer'dir ve oğlu ise Kevin'dir. Milton'un Lucifer olduğunun anlaşılması ise klasik bir Hristiyan için oldukça basittir.  Hristiyanlık bir insanı cehenneme götürecek 7 ölümcül günah konusunda uyarıda bulunmaktadır. Bu günahların her biri ise birer şeytan tarafından yönetilmektedir.

Şehvet - Asmodeus

Oburluk - Beelzebub

Açgözlülük - Mammon

Kıskançlık - Leviathan

Kin - Satan

Tembellik - Belphegor

Kibir - Lucifer 

Milton'un 'En sevdiğim günah kibirdir' sloganı aslında kibirden sorumlu olan Lucifer olduğunu ispatlamaktadır. Lucifer, gnostik öğretide klasik şeytandan farklı bir anlamı taşımaktadır.  Gerçekten de Lucifer bir kibirdir güzelliği ve bilgisiyle oldukça gurura kapılmış ve yandaşlarıyla birlikte Tanrı'ya savaş açmıştır. Bu konu ve Lucifer'in ayrıntısı Kutsal Kitap olarak kabul edilen metinlerin dışında kalan Enok Kitabı gibi tarihi yazmalarda anlatılmaktadır. Tevrat'ta konu sınırlı bir şekilde aktarılmıştır.

Yaratılış 6:2-4 bölümünde Tanrı'nın oğullarının insan kızlarının güzelliğinden etkilendiği ve onlarla beraber olarak soy sürdürdükleri belirtilir. Bu beraberlikten ise Nefilim denilen devler dünyaya gelmiştir. Nefilimlerin iştahı Nuh Tufanı'nın sebebi olarak gösterilmektedir. Tanrı oğlu kavramı Tanrı'nın çocukları manasında değildir. Onlar insandan farklı bir tabiata sahip olan boyutlar ötesi iblisler yani ateş soylulardır.  250 tane düşmüş melek denilen bu canlılar Hebron Dağı'na inerler ve liderleri Samyaza kadınlarla beraber olabilmek için ekibine onay verir. Hatta Lucifer'den de onay alır. İnsanlara astroloji, dans, müzik, büyü gibi hususları öğretirler. Azazel ise süs eşyaları ve savaş aletleri yapmayı öğretmiştir. Bu süreç Milton'un kimliğiyle uyuşmaktadır. Çünkü Milton, Tanrı'yı insanlara karşı kayıtsız kalmakla itham ederken kendisinin insanların yanında olduğunu belirtmektedir. Ve kendisi arzuların ilham vericisi olduğunu açıkça anlatır. Tıpkı Lucifer grubunun insanlara ilham vermesi gibi. Milton'un da bir çok çocuğu bulunmaktadır. Tıpkı Samyeza ve ekibi gibi. Modern satanizmin kurucusu Anton Lavey, Lucifer'in klasik bir iblis olmadığını belirtir. Tanrı insanları baskılarken Lucifer onların yanında olan bir hümanisttir. Milton da yapımda kendisini tarihin en büyük hümanisti ilan etmiştir. Sumer mitlerinde Enki bilgelik Tanrısı olarak insanların yanında olmaktadır. Enki aslında Lucifer'in kendisidir ve insanın var edilmesinde de payı bulunmaktadır. Yıllar boyunca kilisenin, bilim, sanat ve özgürlüğü baskılamasının bilinçaltında Lucifer'i baskılamanın olduğu artık öne sürülmektedir. 

Şeytan'ın Avukatı kesinlikle Lucifer propagandası olmamakla birlikte gnostik öğretideki Lucifer ve imparatorluğuna savaş açan Mesihçi bir inancı temsil etmektedir. Filmin senaristlerinin ezoterik öğretiye hâkim oldukları ve İsa'nın İmparatorluğu'ndan taraf oldukları tema usulca yapımın içerisine serpiştirilmiştir. Şaşırtıcı olan ise yıllar boyunca bu yapımın yalnızca ahlâk üzerinden değerlendirilmesi ve dar bir bakışa sıkıştırılmasıdır. 

'KUBRA' ARACILIĞIYLA TEKNO DİN VE SEÇİLMİŞLİK OLGUSUNU YENİDEN DÜŞÜNMEK

  Kübra, seçilmişlik, inancın önemli kavramları gibi konuların farklı biçimde analiz edilmesini gerekli kılmıştır. Yapım gerek dinler tarihi...